25 Temmuz 2013 Perşembe

Merak Ediyoruz!



Her şey kaybettiğimiz haklarımızın yanında yaşam alanlarımıza ve çevremize verilen geri dönüşümsüz tahrifatları görmemizle başladı. Tam bir buçuk aydır direniyoruz.

Ne için mi direniyoruz?
Gezi parkı ve diğer tüm parkların ve yaşam alanlarımızın rantiyeye peşkeş çekilmemesi için,
Bedenimiz ve hayatımız üzerindeki tahakkümün kalkması için,
Şiddete maruz kalmamak ve öldürülmemek için,
Emeğimizin karşılığını almak için,
İfade ve düşünce özgürlüğünün önündeki engelerin kaldırılması için,
Sanatçıların, aydınların hedef gösterilmediği, sanatın özgür olduğu bir ülke için,
Avukat ve doktorların meslek etiğine uygun davrandıklarında cezalandırılmamaları için,
Birbirimizden farklı düşünen ve yaşayan yurttaşlar olarak aynı ülkede barış içinde, eşit haklarla özgür yaşayabilmek için,
DİRENİYORUZ....

ARKADAŞLARIMIZI MERAK EDİYORUZ!

Taksim Dayanışma Platformu üyesi Mücella Yapıcı’nın neden gözaltına alındığını  ve gözaltında neden kalp ilacının verilmediğini,
İstanbul, Ankara , İzmir ve diğer illerde elinizde hiç delil olmadan hangi gerekçe ile arkadaşlarımızı göz altına aldığınızı ve hatta tutukladığınızı merak ediyoruz!

GEZİ Direnişi sürecinde İzmir’de tutuklanıp Şakran Kapalı Cezaevine götürülen kadın arkadaşlarımızın neden ve hangi gerekçe ile çıplak arandıklarını ,
Arkadaşlarımıza bu işkenceleri yapan kamu görevlileri hakkında disiplin soruşturması açılıp açılmadığını,
Cezaevlerindeki kadın arkadaşlarımızın muayene sırasında neden ellerinin kelepçeli olduklarını merak ediyoruz?
Cezaevlerinin neden ilaçlanmadığını ve yeterli hijyen tedbirlerinin alınmadığını ,
Kadın tutsaklara neden sadece voleybol oynama olanakları sağlanıp diğer spor faaliyetlerine izin verilmediğini merak ediyoruz!

ASLINDA BİZLER SADECE MERAK ETMİYORUZ....

Bizler aynı zamanda Şakran Cezaevinin bundan öncede işkencesi ile ünlü bir cezaevi olduğunu, insan haklarını hiçe sayan uygulamalarını olduğunu, kadın tutsakların sohbet haklarının kısıtlandığını, politik içerikli dergi ve yayınların kısıtlandığını,çok sayıda tutsağın haklarında iddianame dahi düzenlenmeden aylardır cezaevinde tutulduğunu,adli kadın tutukluların zorla çalıştırıldıklarını ve onur kırıcı davranışlara maruz kaldıklarını iyi biliyoruz....

AKP hükümetinin başka ülkelere demokrasi talep ederken kendi halkının  demokrasi talebine karşılık olarak  gaz bombası ve polis şiddetini reva gördüğünü,
Gencecik insanların ölümüne hem neden olup, aynı zamanda üç maymunu oynadıklarını,
TMMOB’un direnişe verdiği destekten dolayı ceza olarak tüm yetkilerinin 09 haziran gecesi  elinden alındığını,
İyi biliyoruz….
Ancak bu direnişin bizi halk yaptığını barışı, demokrasiyi ve özgürlüğü kendi inanç ve kararlılığımızla kendimizin sağlayacağını da iyi BİLİYORUZ…..
Biz kadınlar ,
arkadaşlarımızı cezaevinden çıkarana kadar, bedenlerimiz, hayatlarımız, kimliklerimiz ve emeklerimiz üzerindeki bu köklü sistem değişene kadar direneceğimizin,özgür ve demokratik bir ülkede yaşama olanaklarımız yerine getirilene ve hukuka saygı gösterilene kadar da mücadele edeceğimizin de bilinmesi istiyoruz...

BİZLER KİMLER MİYİZ?
Bizler yıllardır erkek ve erkek devlet şiddetine karşı mücadele yürüten,
Bedeni ve kimliği konu bahis olduğunda sokakları dolduran,
Gezi Direnişinde tomanın önünde göğsünü gererek saf tutan,
Gece gündüz evlerinde tence ve tava ile direnişin şarkısını söyleyen,
Farklılıklarına rağmen dayanışmadan ve barıştan yana olan kadınlarız...
Direniyoruz ve direnmeye devam edeceğiz….
YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI

İZMİR KADIN PLATFORMU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder